1991 Ekim ayı… Gürpınar merkezindeki parti afişleri ve bayrakların çokluğu dikkat çekiyor. Çay bahçesinin üstüne denk gelen DSP'nin seçim afişi ise bir hayli manidar. Pınar kıraathanesinin müdavimleri kahvenin yola bakan tarafını doldurmuş. Kahvenin içinde ise kamerayı fotoğraf makinesi zannedip uzun süre poz verenler, kağıt oynayanlar ve gazetesini elinden düşürmeyenler var… Kameraman Eyüp Şengül'ün bir sonraki durağı ise bir berber. Yılların ustası maharetli elleriyle müşterisini tıraş ederken kameramanda aynadaki yansıyan aksini çekiyor. Aradan geçen çeyrek asırda Gürpınar'da bugüne neler değişmiş acaba...
Adakan Vakfı Koruluğu…
2016… Barış Mahallesi'nde bulunan "Adakan Vakfı Koruluğu"… Enver Adakan, 1950 yılında 4700 dönümlük çiftliği satın aldığı zaman bir hayali vardı. Hayali modern tarım ve hayvancılıktı. Fakat bir sorun vardı. Buna mukabil Profesör dostu Alman Bade'yi ülkesinden getirdi. Profesör Bade, bir saptama yaptı. Beylikdüzü ve Bölgesinde, rüzgarın etkisiyle, yağmur ve kar dikey olarak değil yatay olarak yağıyordu. Yani şiddetli esinti nedeniyle toprak ve ürün, yağmuru ya da karı yüz seksen derecelik bir açıyla, sindire sindire değil; çeşitli yönlerden ve aşırı düzensiz bir biçimde karşılıyordu. Bu durumun tek bir çözümü vardı; Arazinin çepeçevre ağaçlandırılarak rüzgara karşı set oluşturulması… İşte 1950'li yılların başında dikilen yaklaşık 450 bin fidan büyüdü ve bir bölgenin ormanlık, koruluk alanı oldu. Bu fidanların büyük bir bölümü bugüne kadar ulaşamasa da Enver Adakan, bıraktığı yemyeşil mirasla Beylikdüzülülerin gönlünde yaşıyor...